Ortaöğretim birimimizin eğitimcilere yönelik olarak hazırladığı Online Eğitim Akademisi'nin 3. Haftasında "Gençlere Yönelik Sivil Eğitim Çalışmaları" konusuyla Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Yusuf Alpaydın konuk oldu.
Video konferansla yapılan ve moderatörlüğünü Cumali Kaplan'ın gerçekleştirdiği programda Alpaydın şunları dile getirdi:
“STK'lerin gençlere vereceği eğitimler okulda verilmeyen ya da yetersiz verilen konu ve alanlara yönelik olmalı, okulun alternatif olarak israfa yol açmalıdır.
Bu eğitim çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına duyarlı ve derecelendirilmiş olmalıdır. Mesela, okul öncesi eğitimde kültürel öğelerimize ve temel değerlerimize yönelik sevgi ve ilgi kazandırmalı
İlkokulda adap ve bilgilendirme ağırlıklı geliştirilen bir eğitim içeriği oluşturulmalı, Ortaokul çalışmalarında temel düzeyde kimlik geliştirme hayatın içinde ilgi ve yetenek alanları ile tanıştırma düşünülmeli, Lise çalışmalarında fikir ve hikmete dayalı kimlik geliştiren bir eğitim içeriği oluşturulmalı,
Üniversitede kalite, kariyer, sosyal sorumluluk geliştiren bir eğitim içeriği ile gençlerin yetiştirilmesi sağlanmalı.”
Alpaydın sözlerine devamla şunları da dile getirdi; “Ahlakın güzelleşmesinde davranışların değişmesinde sözlerden çok tutum ve davranışlar, olumlu örnekler, hayatta olan örnekler esas alınmalıdır. Bu anlamda çocukların, gençlerin önüne sereceğimiz rehberlerin seçimine özen göstermeli ve rehberlere nitelikli bir eğitim verilmeliyiz.
İnsan yetiştirmek ve davranış değişikliği süre ister. Kısa sürede bir şey yetiştirmek isteyen gitsin domates yetiştirsin.
Gençler adına kararları veren organizasyonu yapan büyükler yerine, özellikle ortaokul ve lise çalışmalarında, çalışmaların yönetiminde gençler ön plana çıkarılmalı gençlerin özne olduğu çalışmalar üretilmeli.
Ortamlarımızı, kitap okuma ve sohbet ders döngüsünden kurtarmalı, gezi, ziyaret, inceleme, müzakere, proje uygulama, kamp etkinlikleri geliştirilmeli, gençlere toplumsal sorumluluk vererek hayatın içerisinde rol almaları sağlanmalı.
Öğrencilere mesajları didaktik şekilde değil yaşadıkları şehrin tarihi, kültürü, semt hayatı ve toplumsal tecrübeler üzerinden vermeliyiz.
Gençleri sürekli farklı mekânlara taşımak yerine, mahallelerde doğal liderlik potansiyeli olan kişilerin keşfedilmesi ve desteklenmesi ile uygun ortamlar oluşturmalı, Cami gibi kamuya açık mekânların kullanılması ve en yakından başlayarak ailede, sokakta, mahallede öğrenme sağlamalıyız.”
Yusuf Alpaydın sözlerini; tüm bu aktardıklarımı Anadolu Platformu’nun gerçekleştirebilecek bir organizasyon olduğunu ve çok büyük bir bölümünü de gerçekleştirdiğini biliyorum, diyerek tamamladı.