Anadolu Platformu’nun gençlik yapılanması olan AÖB Ortaöğretim birimince eğitimcilere yönelik hazırlanan 12 haftalık 1. Dönem Online Eğitim Akademisi’nin 2. haftası “Gençlikteki İnanç Krizi” konusuyla Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN'ün katılımıyla gerçekleştirildi.
Video konferans sistemiyle yapılan programda Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN şu ifadelere yer verdi;
“İnanç krizi, gençlerde karşılaştığımız bir mesele olmaktan daha ötede, orta yaşlarda da kendini göstermektedir. Bu kriz, geçici olanla kalıcı olan arasındaki ayrımın yapılamamasından kaynaklanmaktadır. Asıl sorun, belirtilen ayrımı yapabilecek yeti ve yeterliliğe sahip olamamaktır. Gençlerin yaş olarak büyümeleri onlara olgunluk kazandırmıyor. Olgunlaşamayan bireylerimiz hayata katma değer kazandırmada misyon sahibi olamıyorlar.
Gençler, hayatlarına şekil vermede dinin önemini öncelikle kendileri keşfedebilmelidirler. Gençler inancı kaybettiklerinde yaşamlarındaki boşluğu fark edebilmeliler. Metafizik bağlantının kaybı insanlar arası ilişkide ahlaki sorunlar oluşturduğuna ikna edilmelidir.
İnancın insanımızda kullanım değeri ve değişim değerini günlük yaşamlarında görebilmelidirler. İslam’ın iyi insan projesi olduğu fikri pratize edilmeli ve Allah’ın kelamının insana en iyi form olacağı bilinci kazandırılmalıdır. Aynı zamanda bu formun insan ilişkilerine, eğitime, siyasete yani hayatın her alanına kaynaklık teşkil etmelidir.
Mutlaka doğru bilgi yanlış olandan ayıklanmalıdır. İnsan zihnin sorabileceği sorulara makul ve doğru olan cevaplar sunulmadığında inançla ilgili krizlerin yaşanması muhtemeldir. 21 yy insanı şekle, gerçekliliğe tekabül etmeyen her cevaba karşı refleksler geliştirebilecek zihinlere sahiptirler. Bilginin doğruluğu; Ebu Hanife’nin; Akla, vahye ve peygamberin sünnetine uygunluk ilkesi çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Bu kriz ancak benliğini kazanmış bireylerle aşılabilinir. İnsanın kimlik ve kişiliğini aklede bilme ve özgür olabilme ile inşa edebilir. Benliğini kazanmış bireyler toplumda katma değer üretebilir. Bunun aksi silik, kimliksiz, sorunlu birey meydana çıkarır.
Gençlerin dini makul düzeyde onaylamaları doğru bir dilin kullanımıyla mümkündür. Hakikatin keşfi akli yeteneğin gelişimiyle gerçekleşir. Gençlerle birlikte olan toplumun her kademesinde yer alan her bir birey buyurgan ve otoriter eğilimlerden kendini arındırmalıdır. 21 yy dili ahlak, merhamet, empati ve sevgi kavramlarını içerisinde barındırmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.