Bülbülzade Vakfı Esnaf Komisyonu tarafından düzenlenen kitap tahlili programında Turgay Aldemir’in “Muhasebe ve İnşa Sürecinde Aklı Selim” kitabı tahlil edildi.
Esnaf Komisyonu tarafından düzenlenen bu yılki ilk kitap tahlili olan program 5 Şubat Salı günü Bülbülzade Vakfı Davut Özgül Konferans Salonunda yapıldı. Kitabın tahlilini yazarı ve Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir gerçekleştirdi. Programa Bülbülzade Vakfı Başkan Yardımcısı Yunus Atilla Hamallar, Bülbülzade Vakfı Esnaf Komisyonu Başkanı Hamdi Keleş, komisyon üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Esnaf Komisyonu üyesi Mustafa Uncuer tarafından sunulan programda kitabın yazılış hikâyesinden bahseden Turgay Aldemir, şunları söyledi; “Kitabın bir hikayesi var. Bu hepimizin hikâyesi. Masa başında bir şeyler yazalım oradan da bir şeyler çıksın değil. Bizim vakıf gibi Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin ve kurumlar tarafından düzenlenen çalıştay ve toplantılarda gerek sorunların dile getirilmesi, ortaya konan çözümler, paneller, sempozyumlardaki bildiriler, sunumlar deruhte edilerek makaleye dönüştürüldü ve kitap ortaya çıktı. Burada ona yakın sempozyumda sunulmuş bildiriler var. Örneğin şehirle ilgili bir üniversitede yapılan bir sunumdan bir bildiri, uluslararası sempozyumdan bir bildiri, eğitim sempozyumundan bir bildiri, muhasebeyle alakalı konular, Anadolu Buluşmaları dediğimiz bu sene 13.’sünü yaptığımız sempozyumdaki konuşmalar. Sempozyumun açılış konuşmalarını yapmak biraz zor bir iş. Sempozyumda 50’ye yakın aydın, akademisyenin sunumu var, sizin burada onların tamamını deruhte edecek bir konuşma yapmanız gerekiyor. Bir sempozyum süresince en fazla 40 dakika bir sunum yapacaksınız. Anadolu Buluşmalarına Türkiye’nin her yerinden bin 200 kişi katılıyor. Hepsi seçilmiş insanlar. Bu senekinde Gannuşi var, öbür tarafta Mehmet Görmez var. Ona göre sözümüzü hazırlamamız lazım. Bizim Aklı Selim kitabının makalelerinin hikâyesi böyle.
Öncelikle insanın kendisini tanıması gerekir. Ben niçin var edildim? Kendi keşfini, kendi yolculuğunu, kendi hikâyesini, kendi yetkinliğini, yeteneklerini bilmesi gerekir. Dünyadaki en ciddi sıkıntılarının da başında gelir bu. İnsan kendi serüvenini, kendi yolculuğunu, kendini gerçekleştirmeden koparak bir başkası olmaya çalışarak hayatı yaşanmaz hale getiriyor. Onun için insanın kendisiyle barışmayı başarması gerekir. Burada da bir insanın çabasıyla elde edecekleri var. Bir de insanın çabası dışında Allah’ın takdiri var. İnsan rengini, cinsiyetini seçemez, ailesini seçemez, doğacağı yeri seçemez. Kendi iradesi dışında yaratıcının kendisine verdikleriyle ilgili bir farklı arayışta bulunmak bir anlamda da Allah’a şirk koşmasını da beraberinde getiriyor. Türk oluruz, Kürt oluruz, Arap oluruz, Acem oluruz bunların farkı yoktur. Birimiz burada doğarız, birimiz başka bir coğrafyada doğarız. Bunların hepsi insanın kişiliğini, selim aklı örtmemesi gerekirken maalesef bunlar üzerinden konuşuyoruz. Dolayısıyla insan bunun gerisinde kalmış oluyor. Bir iç barışa ihtiyacımız var. Diğerleri insanın çabasıyla ilgili. Okumamız, eğitimimiz, mesela şuanda biz irademizle buradayız. Bir hakikat arayışımız var. Bunun için insanın bir sükûnete ermesi lazım. Bir açlık var. Bunun yolu da insanın manen bir doyum yaşaması lazım. Manen aç olan insanı madden doyurmanız mümkün değil.
Aklı selimi yakalayacak bir bilgiye bir çabaya ihtiyaç var. Bunun içinse bir muhasebeye ihtiyaç var. Tümünü bir masaya koyup bir karar vermemiz lazım. Bilgiyi koyuyorsunuz, muhasebeyi koyuyorsunuz, bilenleri koyuyorsunuz, kitapları diziyorsunuz ondan sonra bir karar veriyorsunuz” dedi.
Sunumun ardından dinleyicilerden gelen sorular yanıtlandı. Kitap tahlili program soru cevap kısmının ardından sona erdi.